24 Kasım 2010 Çarşamba

Can sıkıntısından...

      Bazen olur ya hani böyle canın hiç birsey yapmak istemez. Kılını kmıpırdatmazsın , yataktan cıkmaz yemek yemez gülmezsin.Neyin var diye soranlara yorgunum halim yok gibi cevaplar verirsin. Durup düsünmessin neyim var diye. Uyumak istersin uyuyamazsın . kalkmak istersin kalkamasın bir türlü. İşte sanırım o günlerden birini yaşamaktayım. Ama ben bir degişiklik yapayım bu halim neden diye sorgulayayım dedim. Demez olaydım. Hani mutlulukla mutsuzluk arasında ufacık bir nokta vardır. Çoktandır o noktanın üzerinde tek ayak duruyor gibi hissediyorum. Annem zaten hep maymun iştahlısın derdi de ben ilgilenmezdim. Yok yok bu öyle birsey degil. Ya beni mutlu etmiyor hiç birsey. Yada mutlulugu yanlıs yerlerde arıyorum. Evet bugun yataktan kalkamamın bir nedeni bu Mutsuzum.
Canım hiç birsey yapmak istemiyor. Hersey luzumsuz gibi . coktandır sigara bile içmiyorum. Şöyle deniz manzaralı odamda. En güzel yaptıgım yemegi yapsam. Sonra bi kahve ve sigara üstüne. Ama kiminle yapsam. Herkeslede oturup sigara içilmez ki. Herkese yemek yapılmaz ki.
Evet evet biliyorum yalnız olmak isdedigimden yalnızım. Diger nedende bu işte.
      Hayattan beklentimde kalmadı artık. Ya yarın öleceksiz deseler öyle yapmak istedigim 3 sey felan olmaz yani. Sadece dolabımın 2. çekmecesinde bulunan bantlı siyah ayakkabı kutusunu yakarım. Bunu sakın unutmayın eger yakmadan ölürsem dolabımın 2. çekmecesindeki kutuyu rica ediyorum açmadan yakın. Kime bunu söylesem evime gelir gelmez o kutuya gizliden bi göz atttgına eminim. J
    Öyle işte bugun benimle birlikte yatakda mayışan kaç kişi var bilmiyorum ama. Hepimizin bir sorunu oldugunun farkındayım. Herkesin kendince bi çözümü var. Benim mi. Yokki. Offf Tamam tamam uyuyim ben o zaman.

3 yorum: